17 Ağustos 2010 Salı

Hayırdır bu yabancıda kim?

Kanunlar mı koydunuz şu kısacık ömre?
Neyin bedelini ödüyorsunuz satılık bedenlerinizle?
Bu suçlu arama merakı niye?
Ruhunuzdaki pişmanlıkları sıyırın ortamın içine dalmışsınız.
Kafa bi milyon zaten şaraba gerek yok.
İçinize her aldığınızı yakın mı sandınız?
İşte o zaman yanıldınız.
Ateşler söndürülmek içindir.
Bakire hayatlarınız biçilmiş kaftan misali.
Farkı tatmak istediniz.
Damağınızda kalan acısı geçmişte saklı.
Gizleniyorsunuz,arayıp durduğunuz kendinizden.
Her aynaya baktığınızda bocalarsınız.
Hayırdır bu yabancıda kim?
Çırpınırsın sonra ta ki seneler kapılarını kapattığında.
Farkına varırsın nefsine kul kölesindir.
İnanmadığın şeyler uğruna inandıklarını çoktan feda etmişsindir.
Sızlanma iki yol vardı sen ötekini seçtin.
Makyajın yer yanlışta akmakta.
Dur tazele arayışların anılmasın sonra.
Bedenin bile yalancı olmuş gören gözlerine.
Zamanın arsızlığı onuda yıpratmış.
eee
şimdi sil sonra başa sar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder