2 Eylül 2010 Perşembe

Uçurtmalar!

Ben seni seçmiştim.Çoktan seçmeli karmaşada sendin tek hedefim.Süslediğim hayalleri sana kurdum hep.Gece gibi kayboldum teninde. Işık, o masum gülüşünün arkasından parlardı hep. Güneşi bu yüzden hiç özlemedim ben. Yazılarımı hep sana yazdım. Kelimelerle, cümle içinde  sana karşı oynadım. Çıplaktım çoğu zaman karşında. Utanırdım bakışların bana kaydığı zaman. Neler parçalardım içimde o an. Gözlerimle sessizce günahlarımı fısıldardım. Özgürdüm yinede sende. Ne uçurtmalar uçurdum senin gökyüzünde! Ne mavileri parçalayıp, kendime itiraf ettim gerçekleri. Uyumadım sabahlara kadar. Çoğu zaman bu böyleydi hemde! Düşüncelerimden firar edemedim. Bırakmadı yakamı sen kokan yalanlar. Mutluydum yanında,garip bi duygu kaplar, acemi heyecanlar sarardı içimi. Çocukça  tavırlarım hep bu yüzden.Olur olmaz yerde, telaşlarım sana coşardı. Koşardı sana içimde benim bile yabancı olduğum çaylak. Senden çok şeyde beklemedik. Bazen gülmen bile yetiyordu. Avuntu işte!  Bazende yan yana yürürken soğuğa karşı ellerimizin temas etmesi. Dedim ya hepsi avuntu işte!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder