9 Aralık 2010 Perşembe

A doğrusundan B gerçeğine

Gece yarısıydı. Hava o kadar dingindi ki; kendi soğukluğuna karşı gelmek istiyordu sadece. Baktığım pencereden, sessizlik gülümsüyordu öylesine. Yıldızlar birbiriyle yarışırcasına parlıyordu. Kafamdaki düşünceler birbirine cephe almış, dağınıklığın içinde savaşmaktaydı. Zafersiz bir mücadelenin içerisinde yıpranan sadece hayallerdi. Gecenin hepte aynı yarısında tanıdık duygular yığılırcasına üşüşürdü hayatıma! Her birini uzun uzun dinler, anlamaya, anlamlandırmaya çalışırdım. Sesler o kadar çok bağırırdı ki; kulaklarım bir süre sonra sadece itaat ederdi. Duymamazlıktan gelmek, acizliğimin gözler önündeki sırıtmasıydı sadece. Kendime ne kadar uzak kaldığımı kelimeler usulca fısıldardı. Üstümdeki bu ağır yenilgileri atmak için geçmişe uzaktan, hafifçe başımı eğerek selam verirdim. Sonra hayatımın en dibine doğru gerçekler akmaya başlardı. Kabullendiğim her yenilgi, gizli zaferimmiş aslında. Yeniden var olmak isteyen tanımların, klasik eserlerindendi sadece. Korkularım, kabusların hayaller üzerindeki son yorulmalarıymış. Son nefesinden etmiş olduğu cılız bir dua ayiniydi bu sahne. Ağır mağlubiyetlerimin, ters köşe yaptığı zamanlardan kalan cümlelerim vardı. Devrik harflerin hazımsızlığı seslere karışırdı usulca... Vefasız insanlığın, öteki yüzünde gezinen bir kaç fukara bedenden öte değil yaşadıklarımız. İnkarlarımız, acemi bakışların yalan söyleyememsinde sıkışıp kalmakta... Herkes ne kadar çok sever sonuna ünlem yakışan tavırları. Birilerine bi'şey öğretme telaşında kendidir geç kaldığı aslında. Melodisiz yarınlarınızın, umudu çalınmış ağır rollerdi sizi hayata yakıştıran, yakınlaştıran... Hep bu yüzdendi bir adım geride saygı duruşlarınız. Ne kadar sessizdi sessizlik! Hepte saati vicdan geçe vururdu bu günahlar. Pişmanlığa karşı oynadığınız oyunda, misketleri ütülen siz oldunuz! Kıt kanaat yetirdiğiniz kararlarınızın, aceleci yaklaşımları avcunuzdan akmakta. Şimdi düşünün bakalım. A doğrusundan B gerçeğine, sıfır kilometre yalanla hareket eden bir kişi, hangi yaşamlardan geçip, kaç hayalle huzura kavuşur?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder